Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 102. yılını her zamanki gibi büyük bir coşkuyla kutluyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti, rastlantısal gelişmelerin değil, Atatürk'ün ileri görüşlülüğü ve aydınlık yarınlara ulaşmayı amaçlayan planlı düşüncelerini adım adım yaşama geçirmesi sonucu kurulmuştur.
23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışı, bu süreçteki en önemli adımlardan biridir.
Atatürk, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından ülkenin içine girdiği durumdan kurtarılması amacıyla başlattığı mücadelenin, ancak ulusal birliğin sağlanması ve Türk Ulusu'nun yazgısına el koyması ile başarıya ulaşacağına inanmıştır.
Gücünü Türk Ulusu'na güveninden ve sevgisinden alan Atatürk'ün, gerek hazırlık aşamasında, gerek savaş sırasında attığı tüm adımlar, Ulusumuzun bağımsızlık ve özgürlük tutkusundan ödün vermeyen ortak düşüncesini yansıtmaktadır.
Kurtuluş Savaşı, yaşanan güçlüklere, olumsuzluklara ve ülkenin elindeki yetersiz olanaklara karşın, Türk Ulusu'nun egemenliğine sahip çıkması ve kararlılığını ortaya koyması ile kazanılmıştır.
Kurtuluş Savaşı'nda kalıcı başarıyı getiren bağımsızlık ve ulusal egemenlik gibi ilkeler, yeni Türk Devleti'nin kuruluşuna da temel oluşturmuştur.
Olağanüstü bir dönemden geçildiği sırada, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde ve Türk Ulusu'nun temsilcilerinin katılımıyla toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, bağımsızlık ve özgürlük hareketinin yürütülmesinde tarihsel sorumluluk üstlenmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, aldığı kararlarla ulus egemenliğine dayanan Cumhuriyet yönetiminin oluşturulması, çağdaşlaşma ve aydınlanma çabalarının başarıya ulaşmasında yaşamsal rol oynamıştır.
Atatürk, "Türk milleti mukadderatını Büyük Millet Meclisi'nin kifayetli ve vatanperver eline bıraktığı günden itibaren karanlıkları sıyırıp kaldırmış ve ümitleri boğan felâketlerden milletin gözlerini kamaştıran güneşler ve zaferler çıkarmıştır." sözüyle, Meclis'in tarihimizdeki saygın yerini anlamlı biçimde dile getirmiştir.
Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma amacımız doğrultusunda, meclisimiz, dün olduğu gibi gelecekte de üzerine düşen görevleri yerine getirecektir.
İnsanlığın ortak umudu olan çocukların, ülkelerin yaşamında özel bir yeri ve anlamı bulunmaktadır.
Ulusumuzun en değerli varlığı çocuklarımız, aydınlık yarınlara ulaşma yolundaki en önemli güvencemizdir.
Çocuklarımızın her türlü gereksinimini karşılamak, karşı karşıya bulundukları olumsuzlukları gidermek, yaşam koşullarını iyileştirmek, beklentilerine yanıt oluşturmak ve sorunlarına çözüm üretmek için hiçbir özveriden kaçınmamalıyız.
Sevgili Çocuklar,
Atatürk'ün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı günü bayram olarak armağan etmesi, sizlere olan sevgisinin ve güveninin göstergesidir.
Bu önemli sorumluluğun bilincinde olarak yılmadan çalışacağınıza, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılıkla, aklın ve bilimin yol göstericiliğinden ayrılmadan elde edeceğiniz yeni başarılarla, aydınlık yarınlarımızın mimarları olacağınıza inancımız sonsuzdur.Devletimiz her zaman sizlerin ülkemizi geleceğe taşımaya yönelik, sorumlu ve duyarlı tüm çabalarınızda yanınızdadır.
Sizleri seviyor ve sizlere güveniyoruz. Yarının gençleri ve büyükleri olarak, Ulusumuzun güven ve desteği ile her zaman başarılı olacağınıza yürekten inanıyoruz.
102. yıldönümü münasebetiyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyor; üzerinde yaşadığımız kutsal vatan topraklarını bize armağan eden Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.